Çarşıyı "Kat kat dolaştık."
Esnaftan birkaç kişi... Sanki sözleşmiş gibi... Aynı şeyleri söylediler:
Bakanımız (Nihat Zeybekci) Denizli'yi hiç ihmal etmiyor... "Sık sık geliyor."
Gelirken de yalnız gelmiyor... Yanında mutlaka "Bir iki Bakan" getiriyor.
Buraya ne kadar çok Bakan gelirse... Sorunlarımız da o kadar çabuk çözülüyor.
Babadağlılar Çarşısı'nı gezdikten sonra yemeğe gittik... "Bayramyeri'ndeki Kebapçı Enver'e."
"Denizli kebabı" geldi... Ama yanında çatal bıçak yok.
- Kebapçı... Çatal...
- Burada adet böyle... Kebap ele yenir... Bakanımız sık gelir... O da eliyle yer... Israr ederseniz çatal getireyim... Ama bu kebabın tadını almak istiyorsanız, elle yiyeceksiniz... İnanmazsanız Nihat Zeybekci bakanımıza sorun.
- Öyleyse... Benim kebabı Nihat Bey'in hesabına yaz.
Bu sırada... Osman Altınışık kulağımıza eğildi:
- Abi hesaplar ödendi... O iş tamam.
Öğleden sonra... Bakan Zeybekci aradı... "Lokantadaki muhabbeti" duymuş:
- Kebap da benden, ayran da... Ama bir şartla... Çatal yok... Elle yiyeceksiniz.
Şunu söylemek istiyoruz:
Nihat Zeybekci'nin "Bölgede karşılığı var... Özgül ağırlığı yüksek."