Perşembe akşamı...
Saat 21.30 suları... Cep telefonumuz çaldı.
Arayan...
"Genel Yönetmenimiz...
Dostumuz" Erdal Şafak'tı.
"Senin de sevdiğin... Seni seven dostlarlayız... Kulağını çınlatıyoruz" dedi.
Sonra da... Telefonu... O dostlardan üçüne verdi.
Hıncal Uluç... Türker İnanoğlu...
Erman Yerdelen.
Sevgili Hıncal...
Yarım yüzyıllık dost...
Sordu:
- Yorulmadın mı?.. Şu anda neredesin?
- Diyarbakır'dayım...
Masanızda "Diyarbakır yemekleri de" var mı?...
İster misiniz?.. Göndereyim mi?
- Sağ ol... Sen bizden bir şey istiyor musun?
- Evet... Masanızın fotoğrafını.
Az sonra... Fotoğraf geldi...
"Paylaşalım."