Türk siyasetinin bir türlü atlatamadığı çocukluk hastalığı... "Konu...
Olay... Sorun... Büyük fotoğraf... Sistem" bir yana bırakılıyor.
"Kişiler" tartışılıyor.
"Sempatiler...
Antipatiler... Öfkeler...
Nefretler" siyasi gelişmelere yön veriyor.
Böyle olunca da... "Fikir" yerine, "Dedikodu" üretiliyor.
Son örneği... "Seçim ittifakı" üzerine yapılan konuşmalar, tartışmalar...
Yalan mı?