Cumartesi saat 16.00... Dostlar Meclisi...
Yemekli... Keçiören'de buluştuk...
MYA' da... Mustafa Yavuz Aydın'ın lokantasında.
"Arabaşı çorbası" içtik.
"Araplar'la" ilgisi yok... Yozgat, Konya, Nevşehir, Aksaray, Karaman, Niğde yöresine özgü bir damak tadı.
Saat 19.00'da Fenerbahçe-Beşiktaş maçı var... Maç saatine kadar "Yemek bahane, sohbet şahane." Cemil Çiçek ile "Anayasa'yı...
Başkanlığı" konuşurken telefonumuz çaldı.
Arayan... Cemil Bey'in de tanıdığı bir arkadaşımızdı:
Prof. Dr. Yaşar Bilgin... Kalpçi...
Almanya'da... Gieben Üniversitesi'nde hoca.
Yaşar Hoca "İsmet Sezgin iyi değil" diye söze başladı:
- Yoğun bakımda... GATA'da.
Cemil Çiçek'in kulağına eğildik... "İsmet Abi ağır hastaymış" dedik.
Cemil Bey çatalı, kaşığı bıraktı... "Kalk" dedi.
Masadan bir grup... Kalktık... Cemil Çiçek... Abdülkadir Aksu... Necati Çetinkaya... Ali Coşkun... Ramazan Aydın... Öner Günyeşil... Zeki Alaca...
10 dakika sonra GATA'daydık.