Geçen pazar akşamı önemli maçı, "Dostlarla birlikte" izlemiştik...
Fenerbahçe- Galatasaray maçını.
Dostlar... "Fenerbahçeli" Cemil Çiçek.
"Beşiktaşlı" Abdülkadir Aksu.
"Galatasaraylı" Necati Çetinkaya.
Ve öteki dostlar... Bazen "Bayramları ailece birlikte geçirdiğimiz" arkadaşlar.
Maç öncesinde...
"Gündemi" konuştuk... Ülkenin sorunlarını.
Maç süresince... Cemil Çiçek... Ve öteki Fenerliler'in keyifleri yerindeydi.
Necati Çetinkaya'nın... Bizim... Diğer Galatasaraylılar'ın ise... Suratlarından düşen bin parça.
Maç sona erdi... "Galipleri" istemeyerek kutladık.
Sonra... Yine "Ülke sorunlarını" konuşmaya başladık.
Bugün... "Bunları" yazmamızın nedeni var.
Böyle buluşmalar... Yıllardır yaptığımız bir şey.
Geçenlerde... Ortalıkta birkaç resim dolaştırıldı... "Güya Cemil Çiçek ile Abdülkadir Aksu'nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile araları limoni imiş... Çiçek ile Aksu, yeni bir siyasi yapılanma hazırlığı içindelermiş."
Latince'de bir söz var... "Aptal, aptalca konuşur" diye... Stultus stulta loquitur... "Yeni parti" dedikodusu da böyle.
Daha birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan eşi ile birlikte "Gölbaşı'ndaydı... Kar Çiçeği Konakları'nda."
Kar Çiçeği Konakları... Cemil Çiçek ile Abdülkadir Aksu'nun "Evlerinin olduğu site."
Abdülkadir Aksu'nun eşi Emine Hanım evde düştü... Omuzu kırıldı.
Cemil Çiçek'in eşi Gülten Hanım... Bir süresiz rahatsızdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile eşi Emine Hanım "Ziyarete" gittiler... "Geçmiş olsun" dediler... Yemek yediler... "Ailece sohbet ettiler."
Cemil Çiçek de Abdülkadir Aksu da "Bu ziyaretin medyada haber olmasını" istemediler.
Şunu söylemek istiyoruz:
Leyleğin ömrü lak lak ile ördeğin ömrü vak vak ile geçer misali... Ankara'da çok kişi de ömrünü dedikodu ile tüketiyor.
Yok yeni parti imiş... Dost buluşmalarının arka planında başka şeyler var imiş... "Zevzeklikten başka bir şey değil."
"Dostlar meclisi" yeni değil ki... Gün olur "Alanya'da" buluşuruz, gün olur "Konya'da", gün olur "Bolu'da."
Çoğu kez Ankara'da... Ara sıra da "Müzikli."