Satrançta da, siyasette de "Birkaç hamle sonrasını" düşünmek, hesap etmek gerekir.
Cumhurbaşkanı'nı halk değil de... Daha önce olduğu gibi Meclis seçseydi... Erdoğan "Başkan gibi" Cumhurbaşkanlığı yapabilir miydi?
"Bir hamle sonrasını bile" hesap edemeyenler... Durduk yerde...
"367" diye bir "Ucube... Garabet... İcat" yarattılar.
"Meclis'e ait bir yetkiyi halkın kullanmasının" yolunu açtılar.
Halk da "O yetkiyi" kullandı... O kadar.
Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı ile Meclis'in seçtiği Cumhurbaşkanı'nın "Özgül ağırlığı" aynı olabilir mi?
Meclis... Madem Cumhurbaşkanı'nı halka seçtirdi... Anayasa'yı da "Yenilemesi" gerekmez miydi?
Özetle... Olayların böyle gelişeceği... Perşembenin geleceği... Çarşambadan belli değil miydi?
Kayahan... Rahmet istedi... Şarkısını hatırlayacaksınız:
"Allahım!.. Nerede nerede, ben nerede yanlış yaptım?"
Bugün başkanlık sistemine karşı çıkan siyasi aktörler... Bu soruyu kendi kendilerine sormalılar... "Nerede hata yaptık" diye.
Sorarlarsa... Karşılarına "367 olayı" çıkar.
367... "Vizyonsuzluğun... Bir hamle sonrasını görememenin... Siyasi hırsın, aklın önüne geçmesinin" tipik örneği.