Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Uluslararası Hukuk Kongresi'ndeki konuşmasını dinledikten sonra... Biraz "Tarih okuduk."
Hayır "Tarih kitabı" değil... "Tutanak" okuduk.
Meclis'te "Lozan'ın... Musul'un konuşulduğu" gizli oturum tutanaklarını.
Tarih 5 Mart 1923... Pazartesi.
Meclis'te Musul tartışılıyor... Gizli oturumda... Ama ne tartışma...
Tutanaklardan... Kelimesi kelimesine...
İzmit Milletvekili Sırrı Bey kürsüde konuşurken... Laf atılıyor...
Emin Bey (Ergani):
- Musul'u satıyorlar.
Reis:
- Rica ederim efendim, hiç kimse bir yeri satmaz.
Sırrı Bey (Devamla):
- Musul hakkındaki davamızın meşruiyeti için...
Hamdullah Subhi Bey (Antalya):
- Bu sözü geri alsınlar.
Hafız Hamdi Bey (Biga):
- Şahsiyet namına oluyor.
Emin Bey (Devamla):
- Bu memleketi daima satıyorlar, daima gidiyor.
Hüseyin Rauf Bey (İcra Vekilleri Heyeti Reisi... Sivas):
- Paşa bana söz veriniz veya vazifeden af edersiniz.
Yusuf Ziya Bey (Bitlis):
- Ben izah edeyim... Paşa ben izah edeyim... Katiyen sözünü geri almıyor...
Mesaili Milliye namına satıyorlar.
Refik Bey (Konya)
- Heyeti Vekile ve heyeti murahhasamız meseleyi karıştırmasınlar...
Bunda sui tefsir edilecek bir şey yoktur.
Hamdullah Subhi Bey (Antalya):
- Bu sözü söyleyen, namus ne olduğunu bilmeyen esafildir, erazildir.
Yusuf Ziya Bey (Bitlis):
- Esafil sensin, erazil sensin, namussuz sensin, alçak.
Reis:
- Rica ederim, oturunuz, hissiyatınıza hâkim olunuz efendiler... En mühim mesele müzakere edilirken sükût ediniz.
Yusuf Ziya Bey (Bitlis):
- Ben namusluyum, namussuz onlardır.
Reis:
- Böyle gürültü ile müzakere etmek imkânı yoktur... Celseyi tatil ediyorum.