Jetler havalanmış... Tanklar sokağa çıkmış... Meclis bombalanmış, 238 insanımız şehit olmuş, 2191 kişi yaralanmış...
Generaller yakalanmış.
Başyaver, yaver, emir subayı tutuklanmış.
İtiraflar... Bülbül gibi ötmeler başlamış.
"Şifre" birer dolarlar havada uçuşuyor... "Derin ilişkiler" bir bir ortaya çıkıyor.
Batılı dostlarımız(!)... Amerika... Avrupa ise... Türkiye'ye soruyor:
- Delil var mı delil?
Bu soru... İnsanın aklına... 1994'te yaşanan bir olayı getiriyor:
Emlak Bankası Genel Müdürü Engin Civan rüşvet almaktan tutuklanmıştı.
Rüşveti veren... Bir işadamıydı... Selim Edes... Nerede ve kadar rüşvet verdiğini mahkemede açıkladı.
Engin Civan sordu: Bana verdiğin rüşvetin belgesi var mı?
Edes soruyu yanıtladı: Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk!
Sonuç... Engin Civan 7 yıl 6 ay hapse mahkûm edildi... 550 gün yattı... Ve ABD'ye gitti.
Selim Edes... 1 yıl 8 ay hapse çarptırıldı... 6 ay yattı... Çıkınca nereye gitti?.. Bildiniz... ABD'ye.
15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra... Batı... Avrupa... ABD... "Delil var mı delil" deyince...
"Darbenin..." Pardon... "Rüşvetin belgesi mi olur pezevenk" hikâyesi aklımıza geldi.