Vefa... Arkadaşlık... Geçmişte yaşananlar... Ortak anılar... Geçenlerde vefat eden Gültekin Çeki'nin şarkısındaki gibi... "Eski dostlar, eski dostlar." Hüsamettin Cindoruk... Eski dostlardan.
Ankara'ya gelmişti... Görünmez kaza... Omuzu kırıldı.
Şimdi... Eh fena değil... İyileşiyor.
Türk siyasi yaşamına "Emanetçi" kavramı Cindoruk ile girdi.
Hüsamettin Cindoruk... "Yasaklı Süleyman Demirel'in" güvenilir emanetçisiydi.
Bunu da "Gocunmadan" söylerdi.
Yılların dostu Hüsamettin Cindoruk'la "Siyasete... Cumhurbaşkanı Erdoğan'a...
Başbakan Yıldırım'a dair" konuşurken... Sorduk:
- Demirel ile sizin ilişkiniz... Tayyip Bey ile Binali Bey'in ilişkisi... Emanetçilik... Karşılıklı sevgi, saygı, güven... Nasıl bir şey?.. Zor mu?..
Kolay mı?
Eski Genel Başkan (Doğruyol Partisi), eski milletvekili, eski Meclis Başkanı... 83 yaşındaki Hüsamettin Cindoruk dedi ki:
Arkadaşlık... Karşılıklı güven... İdeolojik dostluk... Biz Süleyman Demirel'le birlikte hapiste bile (Zincirbozan) yattık.
Demirel ile aramızda bir milimetre mesafe yoktu.
Konu sadece emanetçilikten ibaret değil...
Biz Süleyman Demirel ile kanka idik.
Yani... Hukuktaki tanımı ile yedieminlik...
Yediemin demek güvenebileceğin insan demek.
Hüsamettin Cindoruk'u dinledikten sonra sözü bugüne getirdik:
- Ya Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Başbakan Yıldırım ilişkisi... Kankalık mı?.. Yedieminlik mi?.. Emanetçilik mi?.. Demirel ile sizin ilişkiniz gibi mi?
Cindoruk "Dur şimdi" dedi:
- TV'de Başbakan konuşuyor... Onu dinleyelim.