Erbil ile Kerkük'ün arası 100 kilometre... Etrafı seyretmeye başladık.
Nerede düzgün bir bina varsa... Türk müteahhit, mühendis ve işçisinin eseri.
Yol trafikli... Hava sıcak.
Yol kenarında satıcılar var... Yumurta, domates, salatalık, kavun, karpuz.
Açık hava kasabı da az değil... Yolun kenarında koyunu kesiyor, gelip geçene et satıyor.
Susadık... Mola verdik... Yoldaki bir markete girdik.
Marketçi "Hararetinizi alır" dedi ve bize bir şişe maden suyu verdi.
Şişenin üzerindeki yazı:
"Akdeniz Doğal Maden Suyu."
İçtiğimiz maden suyu "Burdur- Gökçebağ'dan."
Şişelendiği yer ise "Antalya-Manavgat."
Bu coğrafyada nereye baksanız Türkiye'nin izi var.