Cumartesi günü "Yine"
Kızılay'daydık...
Patlamadan sonra sık sık gidiyoruz.
Kızılay "Hâlâ" tenha. "Zafer Çarşısı'na" girdik...
Kitapçılar var... Başka işyerleri var... Ama müşteri yok denecek kadar az.
Bitişikteki "Adil Han Kitapçılar Çarşısı'na" geçtik.
Burada da görüntü aynı...
Gelen giden fazla değil. Ay Işığı Kitap Evi'nde çay içtik... Kitapçı Rahmi Gülbayrak dedi ki:
- Daha önce de işler zayıftı...
Ama iyi kötü bir hareketlilik vardı...
Kızılay'daki patlamadan sonra, insanlar çarşıya çıkmaktan çekinir oldu.
Akşam... Arkadaşımız Zeki Alaca ile birlikte bir AVM' ye gittik... Next Level...
Katları dolaştık... Tenha.
En üst kat "Yiyecek içecek" katı.
Masaların çoğu boş.
1. Bir söz var... Korku dağları bekliyor... İnsanlar korkuyu üzerlerinden atamamışlar.
2. Birkaç işyeri sahibine sorduk... Devletten, siyasetten, sivil toplum liderlerinden, meslek kuruluşu başkanlarından gelen giden, moral veren olup olmadığını... Yanıt... Ne gezer?
Ve Van'ı düşündük.
Van... Çarşı kalabalık... Dükkânlarda Türkler, İranlılar...
Başta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva olmak üzere... Meslek örgütlerinin başkanları... Yöneticiler...
Çarşıda... Halkın içindeler.