Adnan Menderes döneminin TBMM tutanaklarına göz gezdirirseniz...
"Darbeden söz edildiğini" görürsünüz.
"Darbe davetiyesi" gibi konuşmaları okursunuz.
Sonra... "Süleyman Demirel döneminde" de aynı şey olmadı mı?
Öyle bir "Nefret ortamı" yaratıldı ki... "Süleyman Demirel gitsin de nasıl giderse gitsin... Gerekirse darbeyle gitsin" havası...
Havadan da öte "Kampanyası." Süleyman Demirel de, Adnan Menderes gibi "Darbeyle" gitti... Hem de ikinci kez.
Unutmadan... İki gün sonra 12 Mart...
Demirel'in "Birinci gidişinin...
12 Mart 1971 muhtırasının" üzerinden 45 yıl geçti. Turgut Özal Başbakan iken... Yine "Darbe rüyası görenler" olmadı mı?
Yıllar geçti aradan...
Ama "Can çıkmadan huy çıkmazmış" misali...
Huylu huyundan vazgeçemiyor.
Sene 2016... Hâlâ "Örtülü örtüsüz" darbeli yazılar yazılabiliyor, konuşmalar yapılabiliyor.
Ne diyelim?.. Allah akıl fikir versin.