Yorulduk... Çay molası vermek istedik.
Gözümüze "Selamoğlu Eczanesi" tabelası ilişti.
Muharrem Selamoğlu... Bor'dan bahçe komşumuz... Anne tarafından akraba... Eski milletvekili.
Özlemiştik... Hem sohbet ederiz, hem de çayını içeriz diye düşündük.
Hastaymış... Hastanedeymiş... Görüşemedik.
Yürümeye devam ettik... Ve "Bir başka dostla" karşılaştık... Yaşar Akkuş... Iğdırlı... Ayakkabıcı.
"Türkiye'nin her yerine" ayakkabı satıyor.
Sohbet ettik... Orada dinlendik.
Konu "Ne var ne yok... İşler nasıl" faslına gelince...
Yaşar Akkuş dedi ki:
- Memleket iyi olsun yeter.
Dün Hamamönü'nde bu sözleri o kadar çok kişiden dinledik ki.