Ankara Sıkıyönetim Komutanı iken... Geceleri "Sivil kıyafetle" gezerdi.
Birlikte çok dolaştık... Lokanta... Gazino...
Bir gece... Akay Caddesi'ndeki bir gece kulübüne gittik... Süreyya'ya.
Sahnede Nil Burak vardı.
"Bekledim de gelmedin"i söylüyordu... Çok kişi de dans ediyordu.
Biz köşede... Karanlık... Kuytu bir yerdeydik... Kimse fark etmiyordu.
Bir ara... Nil Burak gözünü "Bizim tarafa" dikti... Dikkatle baktı baktı ve...
Şarkıyı kesti... Hıçkıra hıçkıra ağlayarak... Yeni bir şarkıya başladı:
- Bir gece ansızın gelebilirim.
Herkes şaşırdı... Neler oluyor diye.
Şarkı bitince.... Nil Burak ağlayarak anlatmaya başladı:
Kıbrıs'ta... Rumlar bize işkence ediyorlardı... Türk askerini bekliyorduk... Gelsin bizi kurtarsın diye.
Rumlar ise... Daha çok beklersiniz dercesine... Her gün aynı şarkıyı çalıyorlardı... Bekledim de gelmedin.
Bir sabah... Türk jetleri Kıbrıs semalarında görününce... Türk askeri Kıbrıs'a gelince... Bu defa şarkı söyleme sırası bize geldi... Bir gece ansızın gelebilirim.
Kıbrıs Türkleri'ni örgütleyen General şu anda aramızda.
Herkes bizim bulunduğumuz yöne bakarken... Nil Burak, Paşa'ya sarılmak için yanımıza yaklaşırken...
Yirmibeşoğlu... "Bizi tanıdılar... Haydi kalkalım" dedi... Süreyya'dan kaçarcasına uzaklaştık.
Sabri Paşa bu anısını hiç unutmadı... "Askeri ve Siyasi Anılarım" kitabında bile yazdı.