Hakkını yemeyelim... Kılıçdaroğlu gayretliydi.
7 Haziran seçimlerinden sonra "Uzlaşmacı bir politika" izledi.
Çok çalıştı... İl ilçe demedi... Meydan meydan gezdi.
Ama "Beklediği oyu" alamadı... Şimdi "Taraftarlarının" yaylım ateşine tutuluyor... Siyaset böyle işte.
Arkadaşlarla bu konuyu konuşurken... Aklımıza bir Erzurum fıkrası geldi.
Erzurumlu kadının kocası ölmüş... Kadın, kocasının mezarının başında ağıt yakıyormuş:
Vay benim yiğidim... Sular seller gibi İngilizce, Fransızca, Alamanca bilir idin.
Vay benim koçum... Profesörlerden bilgiliydin... Her hastalığı iyileştirir idin.
Vay benim aslanım... Mimardan iyi mimarlık, avukattan iyi avukatlık, tüccardan iyi tüccarlık bilir idin.
Kadının ağıtı uzayınca... Ölen adamın yeğeni dayanamamış:
- Emmimin okuması yazması bile yoktu... İnşaatta işçilik yapar, karnını zor doyururdu... Şimdi nereden çıkarıyorsun bunları?
Kadın daha yüksek sesle ağlamaya başlamış:
- Heee... Cahil idi... Okuma yazma bilmiiirdi emme... Rahmetli çok da gayretliydi.