Devlet Sanatçılığı dedik de aklımıza geldi...
Yakın tanığı olduğumuz bir olayı paylaşacağız.
Cumhurbaşkanlığı "Devlet Sanatçısı" unvanı verilen isimleri açıklamıştı...
Kalabalık bir listeydi.
Cumhurbaşkanı... "Süleyman Demirel'di."
Listede adı olan sanatçılar sevindiler... "Teşekkür ettiler."
Fakat... Birkaç kişi "Listenin kalabalık oluşunu" eleştirip... Devlet Sanatçılığı "İltifatını... Unvanını... Belgesini" istemediler... "İade ettiler."
Cumhurbaşkanı Demirel'le konuşmuştuk... "Olur böyle şeyler... Herkesin düşüncesine saygı göstermek gerekir" demişti.
Onlara küsmemişti... Çankaya'daki resepsiyonlara "Davet etmişti."
Seneler sonra... Demirel'in verdiği "Ödülü... Unvanı" reddeden sanatçılardan biri hastalandı... Hastaneye kaldırıldı... Bu yılın içinde.
Süleyman Demirel hemen onu telefonla aradı... Kendisi ile de konuştu, eşi ile de... "Hastanenin başhekimi ile bile."
Ardından Doktor Aylin Cesur'a şöyle dedi: "Bu sanatçımızı sürekli arayalım... Bir ihtiyacı olup olmadığını soralım."
İşte... O süreçte... Demirel'e denildi ki:
- Efendim şimdi sizin üstüne titrediğiniz bu sanatçı bir zamanlar sizi eleştirmişti...
Devlet Sanatçılığı'nı reddetmişti...
İade etmişti.
Demirel'in yanıtı ne mi oldu?.. İsteyen Doktor Aylin Cesur'a sorabilir.
- Geçmişe... Bu çeşit şeylere takılıp kalmayın...
O Türkiye'nin yetiştirdiği büyük bir sanatçı... Sahip çıkmamız lazım...
Sanatçı kolay yetişmiyor.