Haluk Koç uzun konuştu... Bir "Devlet adamına yakışan üslupla" konuştu. Sorumluluk taşıyan ve "Yapıcı olmaya çalışan" bir üslupla.
Ve güzel konuştu.
Dakikalarca "Düne takılıp kalmayan, sürekli ileriye bakan bir siyasetçiyi" dinledik.
Ve bir ara... Sözünü kestik... Araya girdik.
"Demek olabiliyormuş" dedik:
Demek farklı duyarlılıklar taşıyan iki siyasi damarın temsilcileri... Birbirine zıt iki siyasi akımın üst yetkilileri... 35 saat kavga etmeden bir arada bulunabiliyorlarmış.
Demek... Ahmet Davutoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyaret edebiliyormuş.
Demek... Ahmet Davutoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu 4.5 saat konuşabiliyorlarmış.
Ardından... İki liderin bugünkü buluşmalarından söz ettik:
- Demek... Üçüncü buluşma gerçekleşebiliyormuş.
Ve son sözümüzü söyledik:
- Seçimden önce siyasetin ipleri böyle gerilmeseydi... Siyasetçinin üslubu bu kadar sertleşmeseydi... Şimdi her şey o kadar kolay olabilirdi ki.