Şanlıurfa'nın Birecik ilçesinde... Bir zamanlar... "Abo Dayı" vardı.
Abo Dayı, sevimli... Esprili... Herkesin yardımına koşan bir adamdı.
İşi... Yazları kavun karpuz satmaktı.
Başarılı bir pazarlamacıydı... İyi bağırırdı. Köylünün getirdiği kavunu karpuzu "Övdükçe överdi" ve kolayca satardı.
Ama... Aldığı fiyata...
Tek kuruş kâr almaksızın.
Birecikliler sorarlardı:
-Abo Dayı... Maliyetine satış yapıyorsun... Bu nasıl ticaret?
Abo Dayı "Benim derdim para kazanmak değil" yanıtını verirdi:
-Yeter ki namım söylensin... "Abo Dayı pazarda kavun karpuz satıyor" denilsin.
Siyasi aktörlerin seçimden sonraki "Tavırlarına, söylemlerine, birbirine karışan kırmızı çizgilerine" bakınca... İnsanın aklına "Abo Dayı'nın ticaret yapması" geliyor.
Siyasetçiler gerçekten koalisyon kurmak mı istiyorlar, yoksa "Namımız söylensin" diye haftalardır hava mı atıp duruyorlar?