Hacı Bayram Camii'ne giden yolun başında araçtan indik. Etrafımızı elinde "Kazma... Kürek... Ve benzeri" şeyler bulunan insanlar sardılar:
- Abi... İşçi mi arıyorsun?
İçlerinde boyacı da var, sıvacı da, fayansçı da, bahçıvan da... "60-70 lira" yevmiye istiyorlar.
İkinci gözlem... Suriyeli sığınmacılar... O kadar çoklar ki.
Büyükşehir Belediyesi "İftar çadırı" kurmuş... Tertemiz.
İftar zamanı çadırı "Suriyeliler dolduruyorlar."
Üçüncü gözlem... "Ulus Oteli."
Eskiden köşede "Anafartalar Karakolu" vardı... Başka yere taşındı.
Karakol binası "Vakıflar'a" ait.
Binanın altı "Hac malzemeleri satılan bir işyeri" oldu... "Taşçıoğlu Mağazası."
Üstü de "30-40 yataklı" bir otel... "Ulus Oteli."
Oteli Bayburtlu Hilmi Karabulut işletirdi.
Ankara'ya yolu düşen... Hastaneye gelen... Gariban Bayburtlular bu otelde kalırlardı... Gecesi 30-40 liraya.
Vakıflar... Otelciyi çıkarmış... Otel kapanmış... Bölge halkı üzgün.
Bayburtlular ise kırgın ve öfkeli.