Sabah saat 10.00...
Çukurambar'da kahvaltıdaydık... Liva Pastanesi'nde.
Dostumuz Hüsnü Ünal'la birlikte... Ailece.
Mekânda üç, dört masa doluydu... O kadar.
Biraz sonra masalar dolmaya başladı... "Oyunu kullanan" geliyordu.
Ve herkes "Ben falanca partiye oy verdim... Ben filanca partiye" konusunu konuşuyordu.
Dikkat ettik... "Baba ile oğlu... Karı ile koca... Nine ile torun" farklı partilere oy attıklarını söylüyorlardı.
Saat 12.00'de kahvaltıdan çıktık.
Yakındaki okulda oyumuzu kullandık.
"İki şey" dikkatimizi çekti:
1. Çok kişi "Çocuğunu" da getirmişti... "Bayram yerine" götürür gibi.
2. Yaşlı çoktu... Engelli de öyle... "Babasını sırtında oy kullanmaya getiren" bile vardı.
Oyumuzu verdikten sonra... Eve yürüyerek dönerken... Bir karı koca ile tanıştık.
Bizi araçlarına davet ettiler.
Sonra da "İlginç bir şey" söylediler:
Bu seçimde oylar dağıldı... Aile içinde bile.
Biz... Karı koca olarak... İlk kez farklı partilere oy verdik.