Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu uzun konuşmasında eğer "Vize konusuna da" girseydi... Kimsenin şüphesi olmasın, yine "Çılgınca alkışlanırdı."
Salonda Başbakan, bakan, milletvekilleri vardı.
Hepsi de "Kırmızı pasaport" sahibi... "Vize sorunları" yok.
"Bürokratlar" vardı.
Hepsi de "Yeşil pasaport" sahibi... Onların da "Vize sorunları" yok.
Ve salonda "TOBB delegeleri" vardı... İşadamları... Bir kısmı bulunduğu ilin vergi rekortmeni... Üretenler, ihraç edenler... Yatırım yapanlar... İstihdam yaratanlar...
Onların pasaportları ise... "Ne kırmızı, ne de yeşil."
Hepsi de "Vize işkencesi" çekiyor.
Oysa... Avrupa ile aramızdaki sözleşmelere göre... AB Adalet Divanı'nın kararlarına göre "İşadamlarının... Serbest meslek mensuplarının... Gazetecilerin" Avrupa'ya vizesiz girme hakları var.
Ama bu hak uygulanmıyor.
"Siyaset ve bürokrasi" bu hakkın uygulanması için gereken mücadeleyi vermiyor.
Zira... Vize sorununun "Ucu" kırmızı pasaportlu siyasetçi ile yeşil pasaportlu bürokrata dokunmuyor.
Onlara "Azıcık" dokunsa... Kıyameti koparırlar.
Sahi... Rifat Hisarcıklıoğlu "Çok iyi bildiği" bu konuyu... Üyelerini "Canlarından bezdiren vize sorununu" cumartesi günü neden dile getirmedi?
"Nezaketinden" olsa gerek.