Türkiye'nin Batı'daki imajının bozulması için... Türkiye aleyhine çalışan bazı lobilerin değirmenlerine "İçimizden birilerinin su taşımaları" konusu açılınca...
Bir anımızı anlattık.
Arkadaşlar "Ne olur bunu yaz" dediler.
1980 ihtilalinden sonraydı... Süleyman Demirel evinde dört duvar arasındaydı.
Yönetimin başında Kenan Evren vardı.
İşte o dönemde... Bazı büyükelçiler Demirel'i ziyarete gelmişlerdi.
Demirel'e "Davet mektubu" getirmişlerdi.
"Eski Başbakan" Amerika'ya... Avrupa ülkelerine davet ediliyordu.
Süleyman Bey ise... Yurtdışı davetlerini "Nazik bir üslupla" reddediyordu.
Bir gün... Süleyman Demirel'e "Neden gitmiyorsunuz" diye sordum:
- Sizin için de bir değişiklik olur... Gidin... Dünyadaki gelişmeleri yerinde görün... Yabancı devlet adamları ile konuşun... Davetleri neden geri çeviriyorsunuz?
Demirel'in yanıtı... Şöyle olmuştu:
Gidip de onlarla ne konuşacağım... "Türkiye'de ordu yönetime el koydu... Sizler de buna destek verdiniz... Ne kadar iyi ettiniz" mi diyeceğim?.. Parlamentonun kapatılmasının doğru olduğunu mu söyleyeceğim? Hayır... Bunu yapamam.
Veya Batı'ya gidip de "Türkiye'nin durumu kötü... Demokrasi rafta" diyerek, kendi ülkemi mi kötüleyeceğim?.. Ülkemi, yabancılara şikâyet mi edeceğim?.. Hayır hayır... Bunu hiç yapamam.
Yine o döneme ait... Bir başka anı daha...
Süleyman Demirel kendisini ziyarete gelen büyükelçilerle ve yabancı devlet adamları ile yaptığı görüşmeleri "Kâğıda dökerdi."
"Şu gün... Şu saatte... Şu kişi ziyaretime geldi... Ben şunu dedim... O da şunu söyledi" diye... Tutanak gibi.
Sonra da "O notları" bir zarfa koyar ve Dışişleri Bakanlığı'na gönderirdi.
Yine bir gün... Demirel'e sordum:
- Bunu neden yapıyorsunuz?.. Dışişleri'nin sizden böyle bir talebi de olmadığına göre... Görüşmelerinizin içeriğini niçin Dışişleri'ne bildiriyorsunuz?
Süleyman Bey şu yanıtı vermişti:
Benim hangi yabancı devlet adamı ile ne konuştuğumu devletim bilmelidir.
Ve bu bilgiler devletimin arşivine girmelidir.
Ben askeri bir darbe ile görevden alınmış olsam bile... Devletimin geleneklerine özen göstermem gerekir.