Adaylığının kesinleştiğini... Milletvekili seçileceğini... "Rüyasında gören çok olunca..."
Erzurum'da bir fıkra anlattılar.
Erzurumlu'nun biri kaldırımda bir kâğıt görmüş.
Kâğıdın üstünde "Eski yazı" varmış.
Erzurumlu "Belki dua falan yazılıdır... Kimse çiğnemesin" diye kâğıdı yerden almış.
Katlamış...
Öpüp başına koymuş.
Ve duvarın boşluğuna sıkıştırmış.
Gece... Erzurumlu rüyasında şeytanı görmüş.
Şeytan demiş ki:
Ey Erzurumlu... Sen bugün yerden bir kâğıt aldın ya... O kâğıtta benim adım yazılıydı.
Benim adımı ayaklar altında çiğnenmekten kurtardın.
Şimdi sıra bende... Ben de sana bir iyilik yapacağım... Düş peşime.
Erzurumlu... Rüya âleminde... Şeytanın arkasından yürümeye başlamış.
Bir kuyunun başına gelmişler.
Şeytan "Bu kuyu altın dolu" demiş:
- Beline ip bağlayacağım... Seni kuyuya sarkıtacağım... Ceplerini altınla doldurunca bana seslen... Seni yukarıya çıkaracağım.
Erzurumlu... Kuyunun dibine inmiş.
Her yer altın dolu... Cumhuriyet... Reşat... Beşi bir yerde...
Erzurumlu ceplerini... Koynunu... Altınla doldurmuş.
Ve şeytana seslenmiş.
Şeytan ipi çekmeye başlamış.
Bir süre sonra... İp yukarı gelmez olmuş.
Şeytan sormuş:
- Bir şey mi var?
- Aşşağıdan birisi ayahlarımı tutir... Yukarı gelemirem.
- Sen onun başına bir güzel işe... Seni bırakır... Yukarı gelirsin.
Erzurumlu işemiş... Şeytan onu yine yukarı çekmeye başlamış.
Ama... Bir ara... İp yine çekmez olunca.
Şeytan sormuş:
- Yine mi ayaklarından tutan var?
- He... Var... Gene aşağıdan birisi ayahlarımdan çekir.
- Merak etme... Sen onun üstüne büyük abdestini yap... Seni hemen bırakır.
Erzurumlu başlamış büyük abdestini yapmaya...
Bu sırada... Yanında uyumakta olan karısı... Feryadı basmış:
- Herif herif!.. Ocağın batmaya!.. Uyan uyan!.. Needirsen?.. Yatağı yorganı berbat edirsen.
Erzurumlu uyanmış ve...
"Gusuruma bakma hanım" demiş:
- Rüyasında altın bulanın hali böyle olir.