Bugüne "Çözüm süreci... Ve süreç konusundaki kakofoni" ile başladık...
Aynı konuyla bitirelim.
"İmralı... Kandil... Eş Başkan... Grup Başkanvekili" farklı şeyler söyleyince...
Kafalar karışıyor... Kimse "Bir şey anlamıyor."
Ve aklımıza bir "Erzurum fıkrası" geliyor.
Erzurumlu... Terziye gitmiş:
- Usta... Şu kumaşı boya... Ama siyah veya beyaz olmasın... Sarı heç olmasın... Maviynen yeşil de olmasın... Gırmızı gatiyyen olmasın... Bu renkleri gullanma da hangi renge boyarsan boya... Usta, ne gün boyarsın?
Terzi düşünmüş düşünmüş... Ve yanıt vermiş:
- Bugün olmaz, vakit geç... Yarın Pazar, heç olmaz, dükkân kapalı... Pazartesi olmaz, çırak izinli... Salı sallanır, iş yapılmaz, gene olmaz... Çarşamba, perşembe olmaz, çok meşgulüm... Cuma eziz mübarek gün çalişmirem, o gün de olmaz.
Adam dayanamamış:
- Usta sen ne diyirsen?... Haftanın yeddi gününü de saydın... Fakkat ben senin dediklerinden bir şey annamadım.
Terzi "Dadaş" demiş:
- Ben de senin renklerinden heç bir şey annamadım ki!