Ankara'da... Kızılay'da... Başkentin simgelerinden bir park.
Oldukça eski... Üzerinde Atatürk'ün "Türk... Övün, çalış, güven" sözlerinin yazılı olduğu anıt da bu parkta.
Şimdi... Durduk yerde... "Güvenpark da nereden çıktı" demeyin.
"Şuradan" çıktı.
Geçen yıl Meclis'te "Yumruklar... Ana avrat küfürler... Tekmeler" havada uçuşunca...
Meclis Başkanı Cemil Çiçek "Bu hareketler Meclis'e yakışmıyor" demişti ve...
Sözü "Güvenpark'a" getirmişti:
Güvenpark'ta bile oturmanın, konuşmanın bir adabı var.
Güvenpark'a gidersiniz... Boş bir bank bulur oturursunuz... Ama orada karpuz kesip yiyemezsiniz.
Velev ki yediniz...
Karpuz kabuklarını oraya buraya atıp, parkı kirletemezsiniz.
Evet... Kızılay'daki "Güvenpark" ya da Kavaklıdere'deki "Kuğulu Park" kirletilemez.
Zira... Cemil Çiçek'in dediği gibi...
"Güvenpark'ta oturmanın bir adabı var."
Peki... Ya Meclis'te oturmanın?