Kayseri'ye gidip de "Fıkra" dinlememek mümkün mü?
İşte size "Özhaseki'den" tipik bir Kayseri fıkrası.
Kayserili esnaf... Yaşlı... Hasta... Ölüm döşeğinde.
Aile... Hastanın başucunda.
İhtiyar... Zar zor konuşabiliyor:
- Mehmet nerede? "Büyük oğlu" hemen atılıyor:
- Buradayım baba... Bir emrin mi var?
- Ya Ahmet?.. O nerede? "Ortanca oğul" yanıt veriyor:
- Buradayım baba... Bir şey mi istiyorsun?
- Ali nerede? "Küçük oğul" sesini yükseltiyor:
- Baba ben de buradayım... Buyur. Hasta ihtiyar... Yerinden doğrulmaya çalışıyor...
Güçlükle gözlerini açıyor... Ve son nefesini verirken... Çocuklarına çıkışıyor:
- Üçünüz de buradaysanız, dükkânı kime bıraktınız?