Hatırlayalım... "Başbakan Erdoğan" seçim kanunu değişikliği konusunu gündeme getirirken... "Hangi seçeneklerden" söz etmişti.
Tayyip Bey "3 şey" söylemişti:
1. İsterseniz... Baraj aynen korunsun... "Yüzde 10 olarak."
2. İsterseniz... "Daraltılmış bölge" sistemine geçelim...
"Örneğin, İstanbul'da 3 değil de, 5 seçim bölgesi."
3. İsterseniz... "Dar bölgeye" geçelim...
Dar bölge demek... "550 seçim bölgesi" demek... Yani... Her milletvekili için "Bir seçim bölgesi."
Muhalefetin (CHP ile MHP) tepkisi... "Sessizlik." "Dar bölge" seçim sistemi... İngiltere'deki sistem.
Bize sorarsanız... İdeal sistem.
Düşünün... Her bölgeden sadece bir milletvekili çıkacak.
Parti o bölgede seçimi alabilmek için... Halkın sevdiği, oy vereceği bir ismi aday yapmak zorunda kalacak.
Oy... Partiye ve lidere olduğu kadar... Hatta daha da çok... Adayın çapına göre kullanılacak.
Seçilecek milletvekilinin... Lidere değil, halka diyet borcu olacak.
Liderler... Partide tek adam olamayacak.
Böyle bir sistem önerisinin üzerine "Balıklama atlanmaz mı?"
Eğer atlanmıyorsa...
İnsanın aklına 40 çeşit soru gelir... "Neden" diye.
Neden... "Liderin gücünün, saltanatının" zayıflaması endişesinden mi?