Adana'da uzun süre Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptı... ANAP'tan... DYP'den... Ak Parti'den... MHP'den.
Aldığı plaketin "Haddi hesabı" yok.
Evi "Plaket deposuna" dönünce... Aytaç Durak bir sabah erkenden kalktı...
Plaketleri çuvallara doldurdu... Ve kimse görmeden sokaktaki çöp bidonlarına attı.
Sabah olunca... Çöp toplama araçları plaketleri aldılar... Çöplerin boşaltıldığı yere bıraktılar.
Sonra... Hayatlarını "Çöpleri karıştırarak kazanan" fakirler...
Çöp yığınlarının arasındaki plaketleri buldular...
"Hurdacıya" sattılar.
Adanalı'nın biri... "Hurdacıdaki plaketleri" gördü... "Parasını verip" aldı.
Temizledi... Kutulara koydu. Büyükşehir Belediyesi'nin yolunu tuttu.
Hem Başkan'a "Plaketlerini" verecekti...
Hem de... "Belediye ile ilgili yıllardır çözülemeyen bir sorununu" söyleyecekti.
Ve... Aytaç Durak'ın odasına girdi:
- Sayın Başkanım... Sizin eviniz soyuldu mu?...
Bir şeyiniz kayboldu mu?
- Neden sordunuz?
- Başkanım... Plaketleriniz galiba çalınmış...
Hepsini buldum... Yüzlerce plaket...
Aşağıda... Kamyonetin arkasında. Aytaç Durak "Aşağıya" baktı...
Belediye'nin önüne.
Gerçekten... Bir kamyonet duruyordu... "Plaket kutularıyla dolu."