Adnan Menderes... Efsane siyaset ve devlet adamı.
Ondan söz edilince...
Söylenecek o kadar çok şey...
Değişik konularda verilecek o kadar çok örnek var ki.
Menderes coşkun bir ırmak gibiydi... Çoğu kez öfkesini kontrol edemezdi.
Ama yine de... Siyasetteki "Kısır çekişmeden... Sen ben didişmesinden" şikâyetçiydi.
Örnek... 17 Mayıs 1954...
Menderes, Meclis kürsüsünde:
- Mahalle köşesinde, cami avlusunda horoz mu dövüştürüyoruz?...
Koç mu dövüştürüyoruz?
Yine Menderes'ten... "Üslup konusuyla ilgili" bir örnek. 22 Şubat 1955...
Bütçe görüşmeleri... Başbakan konuşuyor:
- Hükümete gelenlere mutlaka sövülecek sayılacak mı?...
3 sene, 4 sene anamıza, babamıza, silsilemize, sülalemize işitilmedik, söylenmedik küfürleri yaptılar.
Öyle anlaşılıyor ki...
"Horoz dövüşü" misali kısır çekişme...
Ya da "Sülaleye küfür" bizim siyasetimizde "Genetik" bir olay.