Arkadaşlarla sohbet ediyorduk... Söz "Anayasa Mahkemesi'n den... Seçim barajından açılınca..."
Bir fıkra anlattık.
Dostlar dediler ki... "Ne olur bunu yaz."
Köyde... Bir kış gecesi... İki arkadaş kahvede vakit geçirmişler.
Saat ilerleyince... Ortalıktan el ayak çekilince... Kahveden çıkıp evlerine doğru yürümüşler.
Bu sırada... İki arkadaştan biri... Muziplik olsun diye... Yerden bir taş almış.
Gelişigüzel havaya fırlatmış.
Köyün evleri kerpiç... Damları toprak.
Taş "Güp" diye ses çıkararak, bir evin damına düşmüş.
Diğer arkadaşı sormuş:
- Bunu neden yaptın?.. Şimdi ne olacak?
- Hiiiç... Laf olsun diye yaptım... Şimdi o evin sahibinin uykusu kaçacak... Sabaha kadar uykusuz kalacak.
- Niçin uykusu kaçsın ki?... Alt tarafı dama atılan bir taş.
- Öyle deme... Evin sahibi düşünmeye başlayacak... Bu taş neden atıldı?... Bana bir tehdit mi?... Yoksa taş benim karıma mı?.. Veya kızıma, gelinime ya da baldızıma bir mesaj mı?.. Uykusu kaçacak... Düşünüp duracak.
Anayasa Mahkemesi'nin "Baraj hamlesi" de... Köydeki adamın, dama taş fırlatmasına benziyor.
Şimdi... Kiminin uykusu kaçıyor... Kimi tartışıyor... Kimi seviniyor... Kimi kızıyor.