Avusturya Ekonomi Odası'ndaki toplantıda kürsüye çıkan her Avusturyalı mutlaka bir "Türkiye anısı" anlatıyor.
Toplantıya "Kahve arası" verilince... Kiminle konuştuysak... Hepsinin mutlaka bir "Türkiye anısı" var.
Toplantıdan sonra... Yemekte... Hangi Avusturyalı ile sohbet ettiysek... Mutlaka ya İstanbul diyor ya da Antalya... İzmir.
Veya Türkiye'nin bir başka köşesinden söz ediyor.
Akşama doğru... Viyana'da gezintiye çıkıyoruz.
"Yılbaşı Pazarı'na."
Hava buz gibi soğuk... Ama Yılbaşı Pazarı ana-baba günü... Çok kalabalık.
Viyana pahalı... Yılbaşı Pazarı'nda her şey pahalı.
Pazarda konuştuğumuz Avusturyalılar "Türkiye'den... Türkiye'nin ne kadar ucuz olduğundan" söz açıyorlar.
Bu arada "Kestaneciyi" görüyoruz... Yaklaşıyoruz.
Sıcacık... Mis gibi kokuyor.
Kestane Türkiye'den gitmiş... Tanesi... Bizim parayla "Bir lira."
Avusturyalı'nın... Özellikle de "İkinci baharını" yaşayan emeklinin... "Alanya aşkını" daha iyi anlıyoruz.
Avusturyalı emekli... Karı koca... Kışı Alanya'da geçiriyor.
Zira... Alanya ucuz mu ucuz.
Emekli maaşı kış boyu tatile yetiyor... Artıyor bile.