Pazartesi akşamı Mehmet Barlas'ın konuğuyduk... "NTV- 45 Dakika."
Çankaya seçimini konuştuk.
Ne zaman Çankaya'ya bir "Siyasi parti Başkanı'nın" çıkması konuşulduysa...
En büyük tepkinin "Siyasetçiden geldiğinin" üzerinde durduk.
Demokrat Parti Genel Başkanı Celal Bayar'a "Çankaya'ya çıkma" denilmiş... Televizyonda örnekleriyle anlattık.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Turgut Özal Çankaya'ya çıkarken... Sanki bir meydan savaşı verilmişti.
Muhalefet "Şiddetle karşı çıkmıştı."
Kendi partisinden "İstifa edenler bile olmuştu." Nurhan Tekinel... Erkan Kemaloğlu... İlyas Aktaş... Tınaz Titiz.
Hatta... Özal'ın milletvekili yaptığı bir siyasetçi... Özal'a karşı "Cumhurbaşkanlığı'na adaylığını koymuştu." Fethi Çelikbaş.
Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel Çankaya'ya çıkarken de "Benzer olaylar" yaşanmıştı.
Bir siyasi partinin genel başkanı "Demirel Çankaya'ya çıkmasın" diye miting bile yapmıştı.
Ne kadar ilginç... Değil mi?
Celal Bayar çıkmasın da... Kim çıkarsa çıksın.
Turgut Özal çıkmasın da... Kim çıkarsa çıksın.
Süleyman Demirel çıkmasın da... Kim çıkarsa çıksın.
Bugün yine aynı senaryo... Aynı kampanya.
Çankaya'ya kim çıkarsa çıksın... Yeter ki Recep Tayyip Erdoğan çıkmasın.
Ama... Siyasette... Kaderin ağlarını halk örüyor... Halkın dediği oluyor.