Programa göre Şanlıurfa'dan saat 16.30'da dönülecekti... Ankara'ya.
Ama... Miting... Suruç'ta bir miting daha... Kalabalık... Trafik derken, dönüşümüz 18.40'a sarktı.
Herkes yorgundu... Açtı.
Anadolu'nun ne kadar "Misafirperver" olduğunu iyi biliriz.
Uçağa binince hostese sorduk:
- Urfalılar uçağa lahmacun getirdiler mi?
Evet... Nereden bildiniz?
Ya çiğ köfte... İçli köfte... Patlıcanlı kebap?
Aaaa... Siz hepsini de biliyorsunuz.
Ayranla şalgam da getirmişlerdir.
Eveeet... Getirdiler.
Urfalılar yemeğin üstüne şıllık tatlısı yerler. Hostes başladı gülmeye:
Vallahi o da var.
Yanımızdakiler inanamadılar.
"Tatlının ismi gerçekten şıllık mı?" diye sordular.
"Evet" dedik:
- Tavsiye ederiz, çok güzeldir. Biz sürekli "Rejim vaziyetinde" olduğumuzdan uçakta yemek yemedik.
Yiyenleri izledik. Şanlıurfa'nın ikramına...
Özellikle de "Şıllık tatlısına" herkes bayıldı.
Biz de "Yemiş gibi olduk."