Fıkrayı seneler önce Hüsamettin Cindoruk'tan dinlemiştik.
Köyün çocukları leylek yakalamışlar...
Ama leyleği ilk kez gördükleri için bir şeye benzetememişler.
Doğruca Nasrettin Hoca'ya gitmişler:
- Hocam bu nedir?
- Kuştur.
- Ama kuşa hiç benzemiyor.
Hoca makası almış, leyleğin bacaklarıyla gagasını kısaltmış.
- Nasıl, şimdi kuşa benzedi mi?
- Evet Hocam... Benzedi... Kuş dediğin böyle olur.
Cindoruk fıkrayı şöyle bağlamıştı:
- Biz de demokrasinin bazen bacağını kesiyoruz, bazen gagasını... Sonra da...
İşte demokrasi diyoruz.