Dört yıl önceydi... 2009... Aralık ayı... Diyarbakır'a gitmiştik.
Döndük... İzlenimlerimizi yazmaya başladık.
Bölge "Cumhurbaşkanı'nın bir şeyler yapmasını... Havayı yumuşatmasını... Tansiyonu düşürmesini" istiyordu.
NTV'den... "Yazı İşleri" programından Ruşen Çakır ile Mirgün Cabas aradılar.
"Bölge ile ilgili gözlemlerimizi" sordular.
Söyledik... "Halk, Çankaya'nın devreye girmesini istiyor" dedik.
Aynı gün (16 Aralık 2009) Çankaya Köşkü'ne davet edildik.
Cumhurbaşkanı "Yazılarımızı okumuş... TV'de anlattıklarımızı" dinlemiş.
Bir de "Her şeyi bizden, bizzat duymak istemiş."
Anlattık... "Yazmadığımız şeyler" vardı... Onları da aktardık.
Örneğin... Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş "PKK terörünün sona ermesi için iki Abdullah'ın da devrede olması gerektiğini" söylemişti...
Abdullah Gül ile Abdullah Öcalan'ın.
Bölgede "Abdullah Gül ile ilgili yükselen bir beklenti" vardı.
Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmeyi de yazmıştık... 17.12.2009'da.
Sonra... Ne zaman Diyarbakır'a gittiysek... Abdullah Demirbaş'tan "Aynı sözleri" dinledik:
- Ne olur Sayın Cumhurbaşkanımıza saygılarımızı iletin... Devreye girsinler.