Başbakan Demirel "Boğaz'a köprü" yapmak istiyor.
Bunun için "Japonlar'la işbirliği" gerekiyor.
Çağlayangil "Demirel'in düşüncesini... Projeyi... İşbirliği arzusunu" uzun uzun anlatır.
Bakar ki Japonlar'da "Çıt yok... Sadece düşünüyorlar."
Araya bir "Nasrettin Hoca fıkrası" sıkıştırır: n Hoca bakkala sormuş: "Bu yağ, un, şeker senin mi?"
Bakkal yanıt vermiş: "Hepsi benim."
Hoca da demiş ki: "Peki neden helva yapıp yemiyorsun?"
Japonlar'da "En ufak tebessüm yok."
Çağlayangil:
- Sizin imkanlarınızla bizimkiler birleşse... Helva yapıp yesek.
Japonlar'da bırakın gülmeyi, hala "Tebessümden eser yok."
Çağlayangil devam eder:
Nasrettin Hoca'ya gülmediniz... Hakkınız var... Helvanın tadını bilmiyorsunuz.
Türkiye'ye dönünce hepinize kutu kutu lokum göndereceğim... O zaman Türk tatlılarının lezzetini alırsınız.
Japonlar gülmeye başlamışlar.
"Efsane Dışişleri Bakanı" Çağlayangil'in anılarında "Bunları" okurken... Yine "Acaba" dedik:
- Japonlar'a rakı mı göndersek?... İçince "Şişede durduğu gibi durmadığını" görmeleri için.