Ünlü bir tıp adamı... Prof. Dr. Mustafa Öz... Esra Tüzün onun "Kitabını yazdı."
ABD'deki gururumuz Prof. Dr. Mehmet Öz'ün babası.
Ali Coşkun "Başefendi'den" söz edince...
Prof. Mustafa Öz "Başefendilik bir zamanlar çok önemli bir kurumdu" diyerek, başından geçen bir olayı anlattı.
Mustafa Hoca'nın çocukluk günleri.
Konya'nın Bozkır ilçesinde fakir bir aile... Altı kardeş... Tek göz evde kalıyorlar.
Mustafa "Ortaokul üçüncü sınıfta."
Mustafa bir ara sararır solar... Zayıflar... Sessizleşir... Derin düşünceler içindedir.
Zira "Âşık olmuştur."
"Başefendinin kızı Melek'e" tutulmuştur.
Annesi Fatma Hanım "Mustafam" der:
- Derdin nedir güzel yavrum?... Yemekten içmekten kesildin?.. Neye üzülüyorsun?
Mustafa "Ana bir şeyim yok" diye mırıldanırken... "Ayşe ablası" araya girer:
- Mustafa, başefendinin kızı Melek'e âşık oldu... Aşkından yanıp tutuşuyor.
Fatma anne hüzünlenir... Gözünden iki damla yaş süzülür:
- Mustafam... Melek kızımızı sana isterim istemesine ama... Vermezler ki yavrum... O koskoca bir devlet adamının, bir başefendinin kızı... Biz ise fakir bir aileyiz.