Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Fıkra gibi

Mehmet Yazar... Geçen yıl "Kayseri Günleri"ne birlikte gidecektik... Aniden hastalandı.
Bu defa ise... Ameliyat oldu... Yatıyor.
Dün Mehmet Yazar anlattı...
Ahmet Hilmi Güçlü "Eğitimci... Eski alfabeyi (Ali topu at... Ayşe topu tut) yazan kişi."
Yazar'ın ilkokul müdürüymüş.
Müdür emekli olmuş... Yaşlanmış... Ve bir gün "Öğrencisinin eczanesine" gitmiş:
- Ahmet... Halsizim... Bana ilaç.
- Hayhay Hocam... İşte size bir kutu ilaç.
Emekli okul müdürü on gün sonra yolda bir arkadaşına rastlamış... Arkadaşı, "Eczacının babası Hasan Efendi."
Hasan Efendi sormuş:
-Müdür Bey, nasılsın?
- İyi değildim ama senin oğlan bir ilaç verdi, iyileştim... İlaçtan ben de memnunum, hanım da.
- Ya öyle mi? Gidip oğlumdan aynı ilacı istesem yakışık almaz... Sendeki ilacın yarısını bana verir misin?
- Olur Hasan Efendi.
Aradan zaman geçmiş... Hasan Efendi, emekli okul müdürü arkadaşını aramış:
- İlaçtan ben de memnunum hanım da... Fakat ilaç bitti... Bizim oğlandan bir kutu daha alsan da bölüşsek.
Ahmet Hilmi Güçlü eczaneye gitmiş:
- Ahmet... O ilaçtan bir kutu daha ver.
- Faydasını gördünüz mü Hocam?
- Sorma gitsin... Ben de memnunum, anan da.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA