Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Uçakta panik

Güney Amerika'dan dönüyorduk.
Türbülans... Sonra uçakta "Çığlık... Kızılca kıyamet... İmdat... Allah... Düşüyoruz... Kelime-i Şahadet... Herkes yerlerde."
Cumhurbaşkanı Demirel o sırada uçağın içinde dolaşıyor, geziye katılanlara teşekkür ediyordu. Baktık... Demirel de "Uçağın koridorunda... Boylu boyunca uzanmış yatıyor... Yerde."
Derken türbülans sona erdi... Demirel kaldırıldı, "Uçağın önündeki yerine" götürüldü. Uçakta panik sürüyordu... Ağlayanlar... Dua okuyanlar... Elini yüzünü kolonya ile ovanlar.
Bu sırada Cumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Şükrü Çukurlu yanıma geldi:
- Beyefendi sizi istiyor.
Gittik... Demirel "Nasılsın,bir şeyin yok ya" dedi.
Gazeteciyiz ya... Biz de ona sorduk:
- O anda ne hissettiniz?
Demirel "Böyle durumlarda iki şeye dikkat edeceksin" diye söze başladı:
Başına... Aman bir yere çarpmasın başın... Hemen elimi başıma götürdüm.
Bel çok önemli... Hasar görürse felç olursun... Hemen yere uzandım.
Ve Nazmiye'yi düşündüm... Beni korumaya çalışanlara dedim ki: Beni bırakın, hemen Hanımefendiye bakın.
Demirel bunları söyleyip, eşinin elini tuttu... Ve sordu:
-Nasılsın?.. Eyi misin?
Nazmiye Hanım bize dönerek yanıt verdi:
- Yavuz, görüyorsun değil mi bu Demirel yüzünden başımıza neler geldi?.. Ben iyiyim... Demirel sen nasılsın?... Yavuz, sen de iyi misin?
Stres bir anda yerini "Kahkahaya" bırakıverdi.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA