Yarım yüzyılı geçti... Sirkeci garından "Tahta bavullarıyla" gittiler.
"Misafir işçi" olarak.
Avrupa'da "Yabancı" muamelesi gördüler, Türkiye'de ise "Alamancı."
Gün oldu onlara "Yolunacak kaz" diye bakıldı... "İşçi şirketleri" tarafından paraları alındı.
Gün geldi, bir kısmı "Naylon holdingler" tarafından dolandırıldı.
Yılmadılar... Çalıştılar... Gittikleri yerlerde "Ev... İşyeri" sahibi oldular.
Ama... "Çifte standartlı Batı" onlara bir türlü alışamadı... Onları bir türlü bağrına basamadı.
Zira... İsviçreli edebiyatçı Max Frisch'in ifadesiyle: "- Biz işgücü çağırmıştık... Ama insanlar geldiler."
"Ucuz işgücünü" yıllarca sömürdüler.
Ama... İçlerindeki "Neo-Naziler..." İnsanımıza "Kin beslediler." Kimi "Karanlık güçlerin" desteğiyle, insanlarımızı "Katlettiler."
Bugün başlayan dava "Seri cinayet" davası... "Yabancı düşmanlığı" davası.
Medeniyet zannedilen "Tek dişi kalmış canavarın" utanç davası.