Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça Parkı'nı geçtik ve Kilis'e girdik.
Açık hava müzesi gibi bir kent.
Tunç çağına uzanan bir tarih.
Babiller... Hititler... Asurlar... Persler.
Daha bitmedi... Makedonya egemenliği... Romalılar... Araplar... Memlûklar.
Yine bitmedi, devamı var.
Osmanlı, Mısır.
Dedik ya... Burası bir "tarih ve kültür hazinesi."
Bir yanda Ulu Cami... 1334'te yapılmış.
Bir yanda Mevlevîhane... 1524.
Paşa Hamamı... 1567'den kalma.
Fellâh Çeşmesi... 1663.
Köklü bir tarih... Vefalı insanlar... Komşularını "bağrına basanlar."
Komşular... Yani "Suriye'den... Beşar Esad'ın zulmünden" kaçıp, Kilis'e sığınanlar.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile birlikte geldik.
Ve duygulanarak gördük ki, "Kilis halkı bir yardımseverlik ve insanlık destanı" yazıyor.