Van'dan... Yurdun değişik yerlerinden "mesaj yağıyor."
Gönderilen "elektronik posta mesajlarından" sadece birini köşemize alarak, Van yazılarına nokta koyalım:
Yavuz Bey,
Van yazılarınızı ilgiyle okuyorum. Mayıs ayında eşimle birlikte yaptığımız seyahatte, Van-İskele Öğretmen Evi'nde çay molası verdik. Çayımızı getiren garsonla 20-25 dakika kadar konuştuk.
Laf arasında ceviz fiyatlarını sorduk... Çıktığında bize gönderebilir misin diye sorduk... Telefonumuzu verdik, Ankara'ya döndük. Daha sonra bizi aradı, adres istedi.
Kargomuz 18 Ekim'de geldi... İçinde ceviz, bal ve otlu peynir vardı... Kargo ücreti de ödenmişti.
Tüm ısrarımıza rağmen gönderdiklerinin parasını kabul etmedi.
Bu arkadaş 6 çocuklu, asgari ücretle çalışan, kadrosu olmayan ve büyük ihtimalle bir daha görüşemeyeceğimiz birisi.
İnanın çok etkilendim... Aynı şeyi ben yapar mıydım diye düşündüm... Herhalde ben değil, kimse yapmazdı. Ben ve eşim 60 yaşında emekli öğretmenleriz.
Size ve Vanlılar'a saygılarımı sunuyorum.
F. Mehmet ŞENEL