Çok köklü bir bakanlık... Arşivi var, hafızası var. İyi yetişmiş, değerli bürokratları var.
İktidar partisinde, Milli Eğitim Bakanlığı yapmış isimler var.
Köksal Toptan'dan Mehmet Sağlam'a, Hüseyin Çelik'ten Nimet Baş'a kadar.
Herkesin gördüğünü onlar görmüyorlar mı?
Görüyorlarsa... Söylemiyorlar mı? Yoksa "hafızaya, birikime" kulak mı tıkanıyor?
Boşuna dememişler... "Akıl akıldan üstündür" diye.
"Ortak akıl" ise hepsinden üstün.
Soruna "ortak akılla yaklaşmak" niçin düşünülmüyor?