Yine Rifat Hisarcıklıoğlu'nun "fıkra hazinesinden..."
Kayserili tüccar, mal almak için İstanbul'a gitmiş... Bir taksiye binmiş.
Yokuş aşağı giderken, taksinin freni patlamaz mı?
Taksici "beyim" demiş:
- Kelime-i şahadet getir... Kurtuluşumuz yok... Öleceğiz.
- Tamam, Kelime-i şahadet getireceğim de... Sen önce şu taksimetreyi kapat... Fazla para yazmasın.