Uçağın penceresinden "aşağıları" seyrediyoruz... Tarlalar... Köyler... Dağlar tepeler... Anadolu'nun üstüne beyaz yorgan örtülmüş.
Toprak kar altında... Toprak uykuda.
Ve "yaralı Van'a" geliyoruz.
Bizi önce "dişlerimizi titreten, yüzümüzü kıpkırmızı eden kuru ayaz" karşılıyor.
Sonra da Mahmut Köroğlu... "Abim çok mu üşümüştür" diye gülüyor... O Vanlı... Soğuğa alışık.
Gittik... "5 gün" Van'ı yazdık.
İkinci deprem... 9 Kasım.
Gittik... "8 gün" Van'ı anlattık.
Deprem'den sonra 3'üncü kez Van'dayız.