1980'den önceydi... Adalet Partisi Konya Milletvekili'ydi... Çok gençti.
Süleyman Demirel, hükümet kurmak üzereydi.
Aydın Menderes'i evine davet etti:
- Kabinede yer almanı istiyorum.
- Efendim bu büyük onur... Ama kabul edemem... Beni affetseniz.
- İyi de, neden?
- Efendim... Abim dururken (Mutlu Bey) benim Bakan olmam doğru değil.
(Mutlu Menderes de milletvekiliydi... Ama sağlık sorunu vardı.)
***
Turgut Özal... Başbakan iken "Aydın Menderes'le ilgilendi...
Onu ANAP'a istedi."
Kafasından "ben Çankaya'ya çıkarsam, yerime Aydın Bey ANAP'a başkan olur" düşüncesi geçerdi.
Aydın Menderes'in yanıtı:
- Onur duydum... Ama hayır.
***
Özal Çankaya'ya çıkınca...
Köşk'te mutlu olamayıp, istifa ederek yeniden parti kurmayı kafasına koyunca...
Aydın Bey'i Çankaya'ya davet etti.
"Niyetini" anlattı, "birlikte çalışmayı" önerdi.
Aydın Bey'in yanıtı... Eski yanıt:
- Hayır... Teşekkür ederim... Size başarılar dilerim.
Siyasette "bu tür teklifleri" reddetmek, her babayiğidin harcı mı?