Açılış töreni, protokol konuşmaları sürerken biz "Niğde Günleri" nedeniyle düzenlenen "stantları" gezdik.
Ve birinin önünde durduk:
"Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu" standının.
Mahkûmların yetiştirdiği elmalar sergileniyordu.
Cezaevinde "370 mahkûm" varmış.
Mahkûmlar "22 işkolunda" üretim yapıyorlarmış.
Elma bahçeleri "117 bin metrekare."
Bu yıl elmayı "dalında" satmışlar... Hataylı bir tüccar almış... İhraç edecekmiş.

Sorduk "bu cezaevi ne zamandan bu yana meslek eğitimi veriyor, mahkûmlar kaç yıldır üretim yapıyor" diye.
Aldığımız yanıt: Cemil Çiçek "unutulmaz şeylere" imza attı.
"Adliye binalarına" çekidüzen verdi.
Cezaevlerini "düzeltti."
Ankara-Ulucanlar Cezaevi'nin "müze haline" gelmesinde "ilk adımı" o attı.
Ama bugün Ulucanlar'ın kıyısında köşesinde "Cemil Çiçek'e teşekkür namına" en ufak not bulamazsınız... O da ayrı konu.
Cemil Bey'den rica etsek...
Adına "Atatürk Kültür Merkezi" denilen şu "ucube" binanın da yıkılıp, yerine düzgün bir şeyin yapılmasına önayak oluverse...