Öğlen vakti Meclis'teydik... Meclis "1 Ekim'e, yeni yasama yılına" hazırlanıyor... Yerlere halılar döşeniyor.
Kirlenmesin diye halıların üstü naylonla örtülüyor.
Meclis PTT'sinde de "olağanüstü bir canlılık" gözledik.
Milletvekilleri, seçmenlerine "bayram tebriki" gönderiyorlar.
Hem de "çuvallar dolusu."

Delik demir çıktı mertlik bozuldu misali, "cep telefonu ile bayram mesajı gönderme devri" başlayınca...
Bayramda, yılbaşında "tebrik yollama işi" de sekteye uğradı.
"Kartpostal sektörü" çöktü.
Ama siyaset "farklı bir şey."
Siyasetçi "ille de tebrik gönderecek... Hem de TBMM postanesinden."
Seçmen de "vekilim beni unutmadı... Tebrik gönderdi" diye herkese gösterecek.
Evin "görünen bir yerinde" sergileyecek.
Birden tiz bir "boru sesi" yükseldi:
"Tiiiii" diye.
Sesin geldiği yöne doğru yürüdük.
Eski milletvekili Gökhan Evliyaoğlu'nun cenazesi getiriliyordu.
Merhumu iyi biliriz.
Yeni İstanbul'un "iki genç ve ateşli yazarı" vardı... Biri Hami Tezkan (Mehmet Tezkan'ın amcası), diğeri Gökhan Evliyaoğlu.
Medyadan Meclis'e "yatay geçiş" yapmışlardı... 1961.
"Atak... Delifişek... Fırtına" isimlerdi.
Şimdi "öteki dünyada" buluştular... Allah rahmet eylesin.
Meclis kütüphanesi... Meclis bahçesi... Meclis koridoru... Meclis'te cenaze töreni...
Ve sonra da Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in odasına girdik.