Bekâra karı boşamak, siyasette hariçten gazel okumak, seçim sonuçlarını yorumlarken MHP'yi "en başarısız" ilan etmek kolay...
Ama ya "MHP üzerine oynanan oyunlara" ne demeli?
***
Biz bu filmi
"10 yıl önce" de görmüştük.
Türkiye'yi
"3'lü koalisyon" yönetiyordu...
DSP, MHP, ANAP... Ecevit, Bahçeli, Yılmaz.
Bir
"senaryo" yazıldı:
MHP'yi
"pencereden atalım."
Yerine
"DYP'yi... Prof. Çiller'i" alalım.
Hükümet devam etsin... Ama
"MHP'siz olarak."
***
Devlet Bahçeli
"buyurun erken seçime" dedi ve senaryoyu-oyunu-tezgâhı bozdu.
Erken seçim
"intihar gibi bir şeydi."
DSP... MHP... ANAP... 3'ü de
"barajı aşamadı... 2002."
***
Ama
"bir seçim sonra" MHP-Bahçeli
"küllerinden doğdular. (2007-MHP yine Meclis'te)"
Geldik 2011'e...
Bu defa
"bir başka oyun- tezgâh- senaryo- kaset- şantaj- tehdit" olayı:
- MHP
"Meclis dışına" itilsin.
***
"MHP- Bahçeli- seçmen" bu oyunu da bozdu.
Yüzde 13 oy... 53 milletvekili. Az şey mi?
MHP için
"başarısız" denilirken,
"yukarıdaki tezgâhlar" göz ardı edilmesin.
Ve bir şey daha... MHP'ye kurulan tuzakların arkasında
"hükümetin parmak izi" aranmasın... Zira
"tezgâh çok derin."
***
İsteyen Bahçeli'yi
"başarısız" ilan eder, isteyen MHP'den
"yeni politika- açılım- vizyon- yol haritası" bekler... Ayrı konu...
Ama hiç kimse
"Bahçeli sokağa prim verdi" diyemez.
Seçim öncesi yazılan
"derin senaryo" MHP'yi
"Meclis dışına itme... Sokakta bırakma... MHP üzerinden milleti sokağa dökme... Çatışma" senaryosuydu.
***
Ey
"eli öpülesi" seçmen!..
Sana
"cahil" diyenin kendisi
"kör cahil."