Tarih 29 Mart... Salı.
Odalar Birliği'ne gidiyorduk... İbrahim Tatlıses'in "kirvesini" aradık... Telefonu kapalıydı.
TOBB'da Rifat Hisarcıklıoğlu ile yemek yerken telefonumuz çaldı... Karşımızda "kirve" vardı. "Tatlıses'i" sorduk... "Kirve" dedi ki:
- Almanya'ya gidecek... Selamınızı söylerim... Durumu uygun olursa sizi ararım, gitmeden önce görüşürsünüz.
***
Henüz kimse İbo'nun Almanya yolcusu olduğunu bilmiyordu... Biz de
"hasta hakkına saygı" dedik, yazmadık.
Hisarcıklıoğlu'na
"böyle bir konuya gazetecilik, atlatma habercilik diye bakamayız" dedik.
***
İbo Almanya'ya uçtu...
"Kirveyi" aradık.
- Uçmadan önce
"adaylık işini" konuştunuz mu?
- Bir gün önce beraberdik, adaylık konusuna hiç girmedik...
Onun da, benim de bildiğim şu:
İstanbul, 3'üncü bölge.
***
Diyeceksiniz ki
"kirve" kim?
Elazığlı... Yazları Bodrum-Gündoğan'da...
Yazlıktan tanışırız...
Necdet Ulucan.